2010 yılını hatırlıyor musunuz? 2010 Instagram’ın ilk kez çıktığı yıldır. Bu sene içerisinde dünya ve birçok kişinin hayatı Instagram sayesinde tamamen değişti. Hatta daha da kesin sayısal veri sunmak gerekirse, Instagram toplam 800 milyondan fazla kişinin hayatını değiştirdi. Eylül 2017 istatistiklerine göre aktif Instagram kullanıcısı sayısı 800 milyon ve bunların 8 milyonunu şirketler oluşturuyor.
8 milyon şirket hesabı, 800 milyon olan toplam kullanıcı sayısının sadece yüzde 1’ini kapsıyor olabilir ama bu demektir ki markanıza rakip olacak toplam 8 milyon hesap var. Zaten kabul etmemiz gerekir ki bu hesapların birçoğu oldukça havalı ve sektörünün lideri olan dünya markalarına ait. Yani bu markalarla rekabete girmek fazlasıyla imkansız diyebiliriz.
Ancak tüm imkansızlıkları rağmen bu hesaplara rakip olmayı hepimiz denemeye devam ediyoruz ki zaten denemeliyiz de. Muhteşem kalitede içerikler üretiyorsunuz, hashtagların uzmanı oldunuz, birkaç podun sadık üyesi haline geldiniz, farklı pazarlama stratejilerini deniyorsunuz ve 7 gün 24 saat Instagram’ı kullanıyorsunuz. Fakat ne yaparsanız yapın istediğiniz sonuçlara ve hedeflere ulaşamıyorsunuz.
Başarısızlığın altında yatan en önemli neden, yeterince çaba göstermediğiniz değildir çünkü eminiz gibi elinizden geleni yapıyorsunuz. Fakat bir yerde bir şeyi yanlış yapma ihtimaliniz oldukça yüksek. Büyük bir ihtimal bu yanlışları yaparken hata olduğunun farkında bile değilsiniz.
Güvenli ve kaliteli Instagram hizmetleri sunan InstaAVM, okuyucuları için hazırladığı bu yazıda Instagram’da en sık yapılan hataları paylaşacak ve bu hataları düzeltmenin kolay yollarını açıklayacak. Başlamaya hazır mısınız?
İşte Instagram’da en sık yapılan 6 hata ve bu hataları düzeltmenin yolları:
Hata 1: Önünüze gelen her hashtagi kullanıyorsunuz
Instagram birkaç sene öncesine kadar istediğiniz sayıda hashtag kullanmanıza izin veriyordu ve bunda herhangi bir sınır yoktu. Dilediğiniz takdirde 30, 50 hatta 60 tane hashtagi bile sadece bir gönderimde paylaşmak mümkündü. Hatta paylaşım yapıldıktan sonra bu gönderiye yorumlar üzerinden fazladan hashtag bile eklenebilirdi.
O zamandan beridir artık işler değişti. En fazla 30’a kadar hashtag ile sınırlandırıldığınızı belki de büyük bir ihtimal biliyorsunuz. Ancak şöyle bir şey de söz konusu; sırf sınır 30 hashtag diye ille de 30 hashtagin hepsini eklemek zorunda değilsiniz ki zaten buna ihtiyaç da yok. Hashtagler Instagram için etkili bir keşfedilebilirlik aracı olmaya devam ediyor fakat hashtaglere fazla odaklanmaya ihtiyacınız yok. Instagram’ın kendisi bile hashtaglere değil de kurumsal olarak kendinize belirlediğiniz amaçlara ve hedeflere odaklanmanızın gerektiğini dile getirdi. Yani Instagram’ın yeni odak noktası yüksek kaliteli içeriklerdir, hashtagler değil.
Sınır olan 30 hashtagin hepsini eklediniz diye ille de “keşfet” sayfasına çıkacağınız ve yeni takipçiler ile beğeniler kazanacağınız anlamına gelmez. Hatta tam aksine aşırı sayıda hashtag kullanmak yarardan fazla zarar edebilir. Yani sonuç olarak keşfedilebilirliğinizi ve etkileşim oranlarınızı bile düşürebilir. Birçok kullanıcı paylaşım yapmadan önce hashtag araştırması yapar ve bu seçeneklerin bir listesini çıkarır. Sonrasında her paylaştıkları içeriklerde aynı hashtagleri kopyalayıp yapıştırırlar. Ancak her içeriğinizde aynı hashtagleri paylaşıp durduğunuzda Instagram’ın sürekli güncellenen algoritması bunu spam olarak algılar ve hesabınızın shadow banlanmasına sebep olabilir.
Eğer çok geniş anlamlı hashtaglari kullanıyorsanız, bu hiç hashtag kullanmamakla eşit anlama gelir çünkü çok fazla sayıda kişi bu hashtaglerde paylaşım yaptığı için gönderileriniz çabucak gömülür ve kimse tarafından görülmez. Son olarak eğer paylaştığınız fotoğrafın teması ve konusu ile herhangi bir alakası olmayan hashtagleri eklediyseniz, kimsenin o fotoğrafla etkileşime girmesini beklemeyin.
Kolay çözüm: Aynı hashtagleri ardı ardına eklemeyin. Fazla sayıda hashtag eklemeyin, bunun yerine 4-5 tane hashtag eklemek yeterli olacaktır. Geniş anlamlı hashtagler yerine belirli bir anlama gelen uzun hashtagleri kullanın. Son olarak en önemlisi hashtaglerinizin paylaştığınız fotoğrafın konusu ile ilgili olduğundan emin olun.
Hata 2: Sıkıcısınız
Amacımız kimsenin duygularını incitmek değil ama bu konuyu atlamadan da olmaz. Instagram’da en son ne zaman bir risk aldınız? Aşırı benzersiz ve herkesden çok farklı olan bir içerik paylaştınız? Ne zaman komik ya da eleştirel bir içerik paylaştınız? En son ne zaman dünya gündemiyle ilgili düşüncelerinizi uygun ve doğru zamanlarda yayınladınız? Ya da ne zaman kendi hashtaginizi oluşturdunuz ve bunu içeriklerinizde eklemeye başladınız? Cevabınızı duyar gibiyiz.
Eğer kendi adınıza göstereceğiniz ve söyleyeceğiniz şeyler yoksa Instagram’daki hiçbir kullanıcının umurunda olmazsınız. Instagram’da paylaşmaya değer olan bir fotoğraf, insanlarda duygu çağrışımı yapmalıdır. Instagram’da paylaşmaya değer olan bir caption, tepki vermeye teşvik edici olmalıdır. Bu iki faktör biraraya gelince işte o zaman elinizde Instagram’da paylaşmaya değer bir içerik var demektir.
Örneğin H&M’nin hesabında paylaşılmış olan şu içeriğe bir göz atalım:
- Dünya gündemine uygun mu? EVET.
- #kahve hashtaginde paylaşılan alışılagelen içeriklerinden daha mı yaratıcı? EVET.
- Havalı bir captionu var mı? EVET.
- İçerik eğlenceli görünüyor mu? EVET.
- Fotoğrafları biraraya getirip video gibi bir içerik oluşturmak ve bu medyaya eylem çağrısı bulunan kısa ve komik bir caption eklemek sosyal medya tarihinde ilk defa mı yapılan bir şey? HAYIR.
Instagram’da fark edilmek için yaratıcılığı tamamen baştan yaratmak zorunda değilsiniz. Sadece rakiplerinizden “biraz” daha yaratıcı olmak yeterli olacaktır.
Kolay çözüm: Sınırların ve kalıpların dışına çıkın. Yaratıcılığınızı konuşturmak için araştırma yapın. Rakip hesapların nasıl içerikler paylaştığını tespit edin ve “sıkıcı” içeriği “ilgi çekici” içeriğe nasıl dönüştüreceğinizin farklı ve eğlenceli yollarını keşfedin.
Hata 3: Şirketiniz için doğru olan influencerları tercih etmiyorsunuz
Influencer pazarlamasını duydunuz ve siz de denemek istediniz. Denemeleriniz sonrasında hiçbir sonuç almadınız. Ne yeni takipçi kazandınız, ne satış yaptınız, ne de başka kullanıcılar tarafından tavsiye edildiniz. Bahsi geçen bu senaryo size tanıdık geliyor mu? Influencer pazarlaması ince düşünce gerektiren bir stratejidir. İşe yaramaz diye bir şey yoktur çünkü mutlaka işe yarar. Ancak influencer pazarlamasının işinize yaraması için gerçekten de doğru yapılması gerekir.
Birçok kişi, influencer pazarlamasında tüm sorumluluğun influencer üzerinde olduğunu düşünür. Sonuçta influencera ya para ödemesi yapıyorsunuz ya da tanıtımını yapmasını istediğiniz ürünleri ücretsiz olarak hediye ediyorsunuz. Sonrasında da yatırım getirisi bekliyorsunuz. Tüm bunları yaparken neden geri kalanını da siz yapasınız ki? Eğer bir influencerla çalıştıktan sonra herhangi bir yatırım getirisi almadıysanız, bunun nedeni büyük bir ihtimal doğru influenceri seçmemiş olmanızdır. Hatta belki de gerçek influencer olmayan kişileri bile seçmiş olma ihtimaliniz var.
Botların ve sahte hesapların aşırı gelişmesiyle birlikte markaları kandırmak fazlasıyla kolay bir hale geldi. MediaKix iki tane tamamen sahte influencer oluşturdu ve sadece bir gün içerisinde birkaç marka ile paralı anlaşmalar yapmayı başardı. Peki bu durumda kimi suçlamak gerekir? Sahte influencerlarla insanları kandıran MediaKix’i mi yoksa influencer araştırmasını doğru düzgün yapmadığı için sahte influencer ile paralı anlaşan ve bu kirli tuzağa düşen markaları mı?
Peki bir influencerın gerçek mi yoksa sahte mi olduğunu nasıl anlarız?
Şirketiniz için influencer araştırması yaparken belirlediğiniz seçeneklerin sahte olmadığından emin olmanız lazım. Bundan emin olmanın tek bir yolu vardır. Yapmanız gereken şey influencerın hesabında paylaşılan içeriklerin yorum kısımlarını incelemek ve yorumlarda herhangi anlamlı bir etkileşimin olup olmadığını kontrol etmektir.
Sıfır diyalog olan sahte etkileşimdeki yorumlar “muhteşem”, “harika”, “süper”, “çok güzel” gibi spam şeklinde olabilir. Anlamsız, boş ve genel yorumlarla doludur ve fotoğrafta tanıtılan belirli bir şeyin bahsi bile geçmez. Zaten “influencer” bu yorumlara cevap vermeye bile yetinmez. Aksine gerçek etkileşim olan yorumlarda ise influencer ile takipçisi arasında oluşan bir diyalog söz konusudur. Yorumlarda paylaşılan fotoğrafın bahsi geçer, belirli bir anlam taşır ve gerçeklik hissi verir. Spam şeklinde olmayan anlamlı bir yoruma influencerın anlamlı bir şekilde cevap vermesi o influencerın gerçek olduğunun bir işaretidir.
Birlikte çalışacağınız bir influencerı seçerken şu üç faktöre büyük önem verin: Gerçek etkileşim, influencerın takipçileri ile olan ilişkisi ve güven. Önemli olan şey kaç tane takipçisi var ya da kaç tane yorum almış gibi sayısal istatistikler değildir.
Kolay çözüm: Parlayan her şey altın olacak diye bir şey yoktur. Takipçi gibi sayısal verilerin aklınızı çelmesine izin vermeyin. Influencerın niteliklerine daha yakından detaylı olarak bakın ve emekle kazanmış olduğunuz paranızı harcamadan önce onun gerçek mi sahte mi olduğunu tespit edin.
Hata 4: Yanlış KPI’lara odaklanıyorsunuz (key performance indicator – anahtar performans göstergesi)
Dördüncü hata daha önce bahsettiğimiz üçüncü hata ile doğrudan ilgili olduğu için bu bölüme fazla odaklanmamıza gerek yok. Instagram’da kullanıcılar takipçi sayılarını tamamen saplantı haline getirmişlerdir. “Daha fazla takipçi kazanmam için ne yapmam gerekir?”, “Neden daha fazla kişi beni takip etmiyor?” gibi…
Asıl odaklanmanız gereken şey sayılar değil içeriklerinizdeki etkileşimlerin kalitesidir. Sürekli algoritması değişen Instagram artık neredeyse gündelik bir platform olmaya başladı. Bu yüzden anlamlı ve kaliteli etkileşimler en önemli anahtar performans gösterisidir.
Kolay çözüm: Sayısal verileri bu kadar fazla takıntı haline getirmeyin. Bunun yerine takipçilerinizle gerçek ve anlamlı ilişkiler kurmaya odaklanın. Önemli olan takipçi sayısı değil etkileşimlerin kalitesidir.
Hata 5: Çok fazla sayıda strateji kullanıyorsunuz
Küçük bir şirketseniz ya da tamamen bir kişiden oluşan bir markaysanız, her şeyi aynı anda yapmaya çalışmak zorunda kaldığınız zaman aslında hiçbir sonuç elde edemeyeceğinizin farkına varmanız lazım. Aynı anda pek çok işle uğraşmak, düşülmesi çok kolay olan bir tuzaktır. Bu tuzağa düşmemek için sadece bir stratejinizin olması ve bu stratejiye bağlı kalmanız gerekir.
Eğer amacınız takipçi sayısını artırmaksa, o zaman stratejinizi yeni takipçiler kazanma fikri üzerine kurun. Eğer amacınız trafiği Instagram profilinizden websitenize çekmek ise stratejiniz bunun ile ilgili olsun. Eğer hedefiniz marka farkındalığını artırmaksa sadece buna odaklanın. Eğer amacınız profil yayın akışı estetiği üzerine kuruluysa o zaman onun üzerinde çalışmalar yapın.
Aynı anda birden fazla stratejiyi kullanmayın. Aralarından en fazla istediğiniz bir tanesini seçin, geliştirin, entegre edin, sonuçlarını takip edin ve gerekli düzenlemeleri yapın. Eğer bu stratejinin istediğiniz sonuçları getirmediğini görürseniz işte o zaman başka bir stratejiye geçiş yapın.
Kolay çözüm: Açık ve net hedefleriniz olmadan ve ne yapacağınızı bilmeden Instagram pazarlaması çalışmalarınıza başlamayın. Önce markanız için bir Instagram stratejisi belirleyin. Bundan sonra çalışmalarınıza start verin.
Hata 6: Sadece Instagram platformuna odaklanıyorsunuz
Instagram’ın fırsatlarla dolu çok büyük ve geniş bir sosyal medya platformu olduğuna dair herhangi bir şüphemiz yok. Fakat markanızı sadece Instagram ile sınırlamamanız gerekir. Yani kısacası markanızın sınırları Instagram’ı da aşmalı.
Instagram, müşterilerinize sunacağınız bütünsel bir marka deneyiminin sadece bir parçasını oluşturur. Markanız adına kullanacağınız Facebook, Twitter ve Snapchat gibi her sosyal medya platformu birbirinden biraz farklı olacak şekilde bir marka deneyimi sunmalıdır. Ama aynı zamanda da diğer platformlarda sunduğunuz deneyim ile birleştiğinde tutarlı bir bütün olan marka vizyonununuzu başarılı bir şekilde müşteriye yansıtmalıdır.
Bu durumu kavradığınız zaman Instagram çalışmalarınıza yön vermek için benzersiz bir bakış açısını keşfetmek mümkün bir hale gelir. Böylece her içeriği hiçbir şekilde değiştirmeden tüm sosyal medya hesaplarınızda paylaşma hatasından da kurtulmuş olursunuz.
İşte bu kadar! Küçük işletmelerin farkında bile olmadan yaptığı 6 Instagram hatasını yazımızda paylaştık. Yapılan Instagram hataları elbette ki bunlar ile sınırlı değildir ama biz yazımızda en sık yapılan hatalara odaklanmayı tercih ettik.
Peki siz bu hatalardan herhangi birini yaptınız mı? Ya da yazımızda paylaşmamız gerektiğini düşündüğünüz başka bir Instagram hatası olduğuna mı inanıyorsunuz? O zaman yorum kısmında bizimle mutlaka paylaşın.
Bir cevap yazın